Aşırı Dil Öğrenme İsteği
Başaran Yeminli Tercüme Bürosu olarak dil öğrenimi ile ilgili bazı gerçekleri sizinle paylaşmak istiyoruz.
Türkiye’de bir yabancı dil öğrenmek adeta bir mecburiyet haline gelmiş. Anne-babaların en çok üzerinde durduğu şey çocuğunun bir dil öğrenmesidir. Ama yabancı dil bilenlerin en az olduğu ülkelerden biri de Türkiye’dir. Ya herkes kıllık olsun, anne-babaya isyan olsun; anne-babanın dershanelere, okullara bilmem nelere verdiği paralar çöpe gitsin diye toplu isyana kalkışmış, pasif direnişe geçmiş böylece dil öğrenememiş ya da bu işin içinde başka bir iş var. Elbette, cevap ikinci şıktır. Herkes İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça gibi dillerden en az bir tane öğrenmek istiyor. Ama öğrenen çok azdır çünkü dil öğrenimi ile ilgili çok önemli bir ayrıntıyı atlıyorlar.
Yanlış Öğrenme Taktiği
Türkiye’de dil öğrenimi genelde matematik öğrenimi gibi yapılır. Kitaptan okutulur, kelimeler ezberlenir, konuşulur, yazılır. Oysa, dil öğreniminin basit bir yolu var. Tıpkı şu an konuştuğunuz ana dilinizi öğrendiğiniz gibi basit. Siz şu anda konuştuğunuz anadilinizi öğrenirken zahmet çektiğinizi hatırlıyor musunuz? Hayır.
Doğru Öğrenme Yolu
Çünkü dil öğrenme süreci şu şekilde işledi: Bebekken bir yıla yakın dinlediniz. Ondan sonra bir iki kelime de olsa söylemeye başladınız. Sonra siz yavaş yavaş kelimeleri söylerken dinlemeye devam ettiniz. 4-5 yaşına geldiğinizde, konuşuyordunuz ama hala dinlemeye devam ediyordunuz çünkü interaktif olarak hem konuşuyordunuz hem de karşı tarafı dinliyordunuz. Böylece, çocuk olarak yeni kavramlar, yeni kelimeler, yeni cümleler, yeni tarzlar öğrendiniz. Ama hala dinlemeye devam… Dinleme işi hiç bitmiyor çünkü.
Yapılan yanlışlardan birisi şu: Dinlemek çok çok önemli ve biz bu gerçeği ıskalıyoruz.
Sadece kitap okuyarak, gramer kuralları ve formüller kullanarak dil öğrenmeye kalkarsanız, hiçbir zaman tam anlamıyla öğrenemezsiniz. Konuşmalara maruz kalın. Arkadaşlıklar edinin. Sohbet muhabbet edin. Anadilinizi öğrendiğiniz gibi zahmetsiz ama sağlam bir şekilde öğreneceksiniz.
